Maceralı havlu kenarı işleme
Şimdi, efendim her evin ihtiyacıdır deyip havlu alıyor eve geliyorsunuz. Anaa o da ne, havludaki balıklar “bizi işle, bizi işle” diye size bağırmasın mı? Dayanamadım tabi aldım ele evde artan ipleri, birkaç denemede bir şeyler çıktı. Rahat durur mu balık dediğin? “Bizi ünlü yap” demezler mi? Çektim fotoğraflarını. Tam siteye konu açacağım, yine bağırmaya başladılar: “çiftimiz nerde?” koştum gittim çarşıya bir havlu daha. Eee balıklar da haklı, kim yalnızlığa razı?
Bir adet daha işleyelim fakat; dedim kendi kendime bir de işlenmemiş fotoğraf alalım. Aldık efendim işledik efendim. Konu göndercem, “Erol” dedim bizim foto müdürüne, “nerde resimler marifete yollayacağım.” Demez mi “ben onları sildim”, yahu olacak iş mi şimdi. Gittim bir daha havlucuya, macera devam ediyor efendim. Bana balıklı havlu; (illa ki işlenmemiş haline göndereyim istedim sizlere) bu macera sürecek belli, bakarım havlunun kremi gelmiş, (Ay bu renk de kahverenginin tonlarıyla ne güzel olur) aldım efendim aldım. Önce işlenmemiş fotoğrafını da çektim. Havluyu bir güzel işledim. Eee bayram günü sen onu bi kuş gelsin kapsın. Ya dedim, olmaz ki, bir daha git havlu al, işle onu da “bakın bu da böyle oldu” diye konuya ekle. Anladım ki bu havlu kenarı işlelem maceram bitmez.