İlkin sadece etamin yapıyordum, ortaokulda başladım etamine, kanaviçe de yaptım, dantel de zaman içinde. Keçe hayatıma girdikten sonra yaptığım işler daha da çeşitlendi. Keçeyle başka işleri, misal nakış gibi, misal yakma çiçek gibi, birleştirmeyi çok sevdim. Şimdilerde aklımda bir sürü yeni yeni fikir, yetişemiyorum hepsine o ayrı ama yaptığım her bir el işinden öyle çok zevk alıyorum ki, hem yapmaktan hem de hediye etmekten…
Son dönemde yaptıklarım fotoğrafta gördükleriniz. Yine etamin, yine keçe, yine çiçek, yine boncuk…
Etamine söz yazmayı, şiir yazmayı çok seviyorum. En sevdiğim kıtaları işleyip duruyorum, bu panoyu da defter sayfası gibi yapmak istedim, kenarına da ilkokuldaki gibi kenar süsüyle. Özdemir Asaf’ın “Sabaha Kadar” şiirinin ilk kıtasını işledim.
Önce yastık yapmaya niyet ettim ama sonra sade bir çerçeve yaptırıp, başımı kaldırdığımda görebileceğim bir yere asmaya karar verdim.
O gördüğünüz çiçekli çelenk de iki sıra yuvarlayıp daire haline getirdiğim telden yapılmış, yapma çiçeklerle süslenmiş son derece kolay bir çelenk. Aralara da keçe kelebekler koydum, kızım çok sevince odasının kapısına astık gitti
O kalpli minik süsü de yine metal bir teli kalp şekline getirerek hazırladım. Kalbin formunu biraz eğri yaptım, ki böylesini daha çok seviyorum. Sonra incecik, misina kadar incecik bir tel yardımıyla doladım boncukları, düğmeleri, minik çıngırakları. Onu da ofisimde tam karşıma koydum, çocuklarımın güzelim fotoğraflarının arasına
E bir de çanta var tabii ama onu da bin kez anlattım aslında
Her ne ise meşgaleniz, kolay gelsin ve aldığınız keyif bol olsun.