Önce bu resmi görüm. metni aldım çevirme adresine götürdüm ve gülme krizine girdim. Anlam çıkarmam mümkün değil.
sonra bu resim gözlerimi doğruladı. Evet bu bir mutfak önlüğü.Eskimiş kazaklardan yapılmış önlükler çocuklar için yapılmış.Neredeyse tek tek resimlenmiş aşamalarıyla insanıöldürecek kadar ayrıntısıyla burada
Güzel olmuş ama. çocuklara iş önlüğü gibi düşünülebilir. Benimkiler resimlerini yaparken bile o kadar dağınık ve pis çalışıyorlar ki boya olmayan bir tarafları kalmıyor
senin için kaç dakikalık iş bu nalancım,hemen yaparsın:)kızm minnacıkken,eski bir tişörtümü giydirip,boyalarıyla sokuyordum banyoya.yerler,duvarlar saatlerce boyanıyordu.buna doyunca,hadi silelim anne derdi.birlikte siler ne çok eğlenirdik.bak nerelere götürdün beni nalancım,çok yaşa emi :))
çok iyi bir fikir!
geri dönüşüm projelerine bayılıyorum. teşekkürler.
esas iyi fikir bu işte.Çocuğun kendini resimle ifade edebilmesi gelişimi açısından çok önemli.ben de gazeteleri yere serer yaptıklarını da mutlaka sergilerdim
nalancım ne iyi yapmışsın.mutlaka sergilenmeli ve alkışlanmalı.bak bizim hikayemiz nasıl başladı;okul öncesi sürekli çiziyor,boyuyordu.bir gün yine çizerken,alttaki sayfayı koparıp,ona devam ettiğini gördüm.derken bir sayfa daha ekledi,bir sayfa,bir sayfa daha!!!o zaman anladım ki sayfalara sığmıyor.banyo da müsaitti zaten,buraya da çizmek istermisin diye sordum,eveeeet dedi.nasıl mutlu oldu anlatamam.sonra boyadı da boyadı yavrucum:))
öncelikle böyle yapmak istediğini yaparak büyümüş bir çocuk olarak sizler gibi anneleri alkışlıyorum, ellerinden öpüyorum (yaşla alakalı değil el öpmek, tamamen taktir ve saygı, yoksa bende çocuğu olup bunları yaşamış olacak yaşyatım ya neyse…) gerçekten çocuğun özellikle annesinin böyle şeylere izin vermesi çok müthiş bi gelişim çocuk için… bende banyoda çok uzun zamanlar geçirdim çocukken bayılırdım çamaşır yıkamaya hatta lavaboya yetişemediğim için ufak bir sandalyem bile vardı.. hamur işleri için minik bir merdanem, örgü örmek için minicik bir şişim…. hatta mutfaktaki tüm tencerelerle oyun oynadığımızı bilirim annemle… Canım annem..bu arada önlük fikri çok iyi:)
hatırlıyorum da canım babam, aynı hamurdan olduğu halde sanki daha lezzetliymiş gibi nasıl da yerdi benim yaptığım şekilsiz hamur işlerini..
dilevserim öp annem öp ben el öptürmeye hiç gocunmam arkadaşlarda benle dalga geçerdi.askerlerimiz terhis olurken vedaya gelir ve elimi uzattığım zaman ısrarla öpmek isterlerdi bu yüzden ben de rahatça uzatırım öperler ,o zamanlar onlar 20 yaşında ben 24-25 ,o yüzden arkadaşlar güler,alayeder;yahu derim bunun yaşla alkası yok onlar burada eşimi baba beni ana gördüler ,bu sevgiden ve saygıdanonlar banayok yok sen seviyorsun el öptürmeyi,bak hemen pide gibi uzatıyorsun …haydiii iki saat gülerdikburası bana nostaljik etki yapıyor.dilevserciğim benim bütük kız 78 li,küçük 84 lü ben de 54lüyüm.tevellütü de döktük böylece hey allahım ben niye böööle gevezeyim.halbuki çok işim var gitmeliyim.Miraycığım kulakların çınlasın.böyle uzuzn uzun yazardı da zevkle okurdum.sınavı hayırlısıyla atlatıp okulunu kazansa ve tekrar kavuşsak
Nalan abla annemden 3 yaş küçüksün. :))Benim de çok işim var saat 2 ye kadar karnıyarık yapıp evden çıkmam lazım. Koca Ankara’ya tahlile gitti. Giderken karnıyarık ısmarladı. Belki bu yediği son karnıyarık olabilir, çıkan sonuca bakıcaz artık:)) Yoksa ot yiyecek bundan sonra bol bol:))Annemi-babamı hatırladım sizi okurken. Benim de el işi adına tüm minyatür aletlerim mevcuttu. Olmayanı da babam yapardı. Şimdiki hazır futbol sahalarının çivili olanlarından bile yapmıştı bana, parayla oynardık. Hedef tahtam vardı, boş bir tarlaya gidip gerçek silahla eğitim verirdi. Bir de atım olsa “”ASİ” olacakmışım Allah korusun:))Yaptığım hamurları sobanın üzerinde pişirip yerdik. Babam, annem mıımmmm diye diye yerlerdi onları. Bir mutlu olurdum. İlk yağlıboya ve çirkinlik abidesi tablomu çerçeveletip baş köşeye asmışlardı. Birkeresinde duvar kağıtları değişecekti, 2 gün usta bekledik. O gelene kadar elimizde kalemler, boyalar duvarı gönlümüzce boyadık, yazdık, çizdik. Ne rahatladık sonunda:))İnsan nasıl motive edilir, insana nasıl saygı duyulur onlardan öğrendim. Birçok davranış sözle değil örnek olunarak öğretilir, bunu da onlardan öğrendim ve çocuğuma elimden geldiğince uyguladım.Konuya gelirsek bence de iş önlüğü olmalı bu. Çok ta iyi düşünülmüş, kir de göstermez:)
amanın bu ne destan yazmışım
sizleri seviyorum :))
biz de seni esinsel,sesi ve ben destan modundaymışız meğerse.kocan iyi haberlerle dönmüştür inşaallah.geçmiş olsun
bunlar güzel destanlar nalancım:) içimizde biryerlerde var olan,anlatınca sevinçle dolduğumuz güzel duygular.sesibercim,eşine geçmiş olsun.inşallah haberler iyidir.
Eşimde 270 kolestrol çıkmış. Hala ne yesem diye dolanıyor. Ota boğacam onu. Ceviz suyu yaptım. Sabah içecek. Doktor yarın görecek tahlilleri. O yaptırıp döndü. Kağıttan okuduğumuz bu. Telefonla öğreneceğiz devamında ne diyecek bakalım. Belki düzenleyici bir ilaç verir.
2 kabuklu cevizi (özellikle kabuklu olacak, önceden soyulmuş olmayacakmış) ayıklayıp elinizle birkaç parçaya bölüp, bir bardak oda sıcaklığında suya atıyorsunuz. Sabah aç karnına önce o suyu içip sonra cevizi yiyorsunuz. Babam bu kürle kısa sürede düşürdü kolestrolünü. Biz de deneyelim dedik.Bir de portakal kabuklu birşey yapıyordu, onu da babama sorup deneteceğim.
Bu önlük benimkiyle aynıymış ama bunun yapılış aşamaları da var daha güzel.Sesicim çok geçmiş olsun canım.
kahvaltıda veya ara öğün olarak yoğurtla yulaf ezmesi veya müsli yesin.hem kolestrolü kontrol ediyormuş hem de kiloyu.fekat sesiciğim kafasına taktırma sakın çünkü diyet ;kolestrolun anca k yüzde otuzbeşini kontrol ediyormuş aklında olsunhepimizde var birşeyler.
Hıımmm. Zaten yemesine içmesine çok aşırı dikkat eden bir boy büyük abisinin de kolestrol zirvede. Stresten demiş doktor ona da. Bu memleketi onlar kurtaracak sanki, hindi gibi sürekli düşünüyorlar. Stres olur tabii.
yüksekmiş,ama programlı bir tedavi ile halloluyor allaha şükür.hele de senin gibi özenli bir eşi varken,kısa zamanda normale dönecektir sesicim.aslında beyler de ellerine boyaydı,fırçaydı,keçeydi vs.birşeyler alsalar, strestende ne olacak bu memleketin hali, düşüncelerinden de uzaklaşacaklar ama, nedense genelde yanaşmıyorlar.
Geçmiş olsun, bol bol ot yencek yani artık, olsun sağlık olsun gerisi gelir, inşallah kolay kontrol altına alırsınız..nalan abla öpiim annemde çok sever el öptürmeyi, bende alışkınım.. e bende söliim senin küçük kızdan büyüğüm ben 3 yaş:)bu arada çivili futbol sahasından bizim de vardı.. zaman geçince ne kadar geçtiği bazen önemli olmuyor işte ama az değil bende 20 sene öncesinden bahsediyorum :)seviyorum sizleri…
Esinsel teşekkür ederim. Akşamdan beri o şokla yedim başını dırdır, suçladım durdum. Neye elini atsa dett dedim. Gece uyurken nefesini dinledim, o nefesin ve sıcaklığın benim için anlamı ne kadar büyük. Sabah sakin kafayla düşündüm de birden olmaz beslenme alışkanlığını değiştirmek. Yavaş yavaş sabırla yapacağız birşeyler. Yasağa rağbet fazla oluyor sonuçta çok üstüne gitmeme kararı aldım ve anladım ki bu erkekler bebek daha bebek. Aynen onlara muamele edildiği gibi muamele etmek lazım. Allah herkesin evinin direğini esirgesin.Dilevser çok sağol. O zamanki oyunlar da oyuncaklar da şimdiye göre basit te olsa ne eğlenceliydi aslında.
çok doğru sesiciğim zaten insan diyetteyken aklına hep yemek gelir.erkeklerin hiç büyümeyen çocuklar olduğunu ne kadar erken kabullenirsek o kadar rahatlarız.ben de şeker diyeti konusunda vıdı vıdı ederken genç bir dr bana bunun sonucunun daha çok stres ve daha yüksek şeker olduğunu söyledi.bakın, amca bu anlattıklarınıza rağmen bu miktar şekerliyse gayet iyi gidiyor vucut tolore ediyor dedi.ben yemeklere dikkate devam ederken konuşamayı bıraktım.baktım şimdi kendi şekeriyle daha yakından ilgileniyor.Ayrıca seni de fazla etkilenmiş gördüm. sen de rahatla neşeni kaybetme.endişelenmek hiç bir şeyi önlemez .allah hepimize sağlıklı uzun ömür versin amin
Sapol Nalan ablacım. Anne de baba da kalp hastası olunca ve baba by-pass olmasına rağmen kalp krizi sonunda kaybedilince, sonuçta genlerde olunca, beslenme alışkanlığı da kötü olunca endişe ediyorum ister istemez. Bu ara çok takmıştım zaten, zorla tahlile ikna ettim onu. O da hızını alamayıp taaa Ankaralara gitti tahlile:))
tedbir iyidir, en güzeli tedbir almak hastalık uzak dursun herkesten… çok üstüne gitmemek lazım deyince birden kendim geldim aklıma.. benim nişanlımında tasyonu çıkmaya başlayınca henüz 30 yaşındayken artık her yediğine karışır oldum, e kilo da var tabi azcık ama baktım benden gizli yiyor, çocuk gibilermiş gerçekten.. acıkınca unutuyor herşeyi.. gerçi bende de bir çene var ben bıkıyrum bazen o ne yapsın
bu anın çok hoşuma gittieşine de geçmiş olsun diliyorum ancak kolestrol ile ilgili bazı mailler almıştım ki bana daha inandırıcı geldi. Maile göre kolestrol yüksekliği bir hastalık değilmiş ve yaş ilerledikçe yükselmesi normalmiş, kolestrol bir hastalık olarak tamamen ilaç firmalarının satış yapmalarını destekleyen bilim adamları doktorlar tarafından uydurulmuş , yıllar önce böyle bir ilaç üretilmiş ama satılması için ise bir çare lazımmış bir amerikalı yazar tüm bu düzmeceleri orataya döken kitap yazmış mail de onu içeriyordu.gerçekten de eskiden kolestrol diye birşey yoktu son yıllarda çok popüler oldu herşeyde aman dikkat deniyor fazla olmamak kaydıyla her türlü yiyecekten yeyip içmemizi öneriyor bu kitap
Gece ben bunu ona okutursam ne mutlu olurrr bir bilsen:))) Şimdilik iyi gidiyor, okutmayayım yoksa yarın kahvaltıda sucuk, patates derken başlar yine. Bu sayede göbüşü eritir biraz.