Arkadaşlar işte yine ben geldimBu sefer nazarlıklarımla geldim.
Yeni desem yeni değil , eski desem eski değil …Çünkü ben bunları yapmaya başlayalı hiç değilse 4-5 sene olmuştur. Daha yeni bitirdim . Nasıl hızlı çalıştığımı anlayın artık…Önce fotoğrafları ekleyeyim sonra size başka bir konuda da diyeceklerim var …Yukardaki nazarlıklı duvar süsünün yakın deytayları
Dikkat ettiniz mi bilmem bu çalışmalarda tahta ve cam boncukların yanında başka bazı “boncuklar ” da kullandım.Mesela baklaların üzerine nazarlık boyadım ve ince matkapla delip boncuk gibi kullandım.Ya da portakal ve limon kabuklarını kıvırıp ipe dizdim ve yazın balkonda kuruttum onlar da değişik oldu. Her ne kadar renklerini çok kaybetmeseler de ben verniklerken az miktar sarı boya da ilave ettim.Yukarıdaki balıkların uç kısımlarında çan gibi duranlar da yine limon kabuğu . Kururken açılmasınlar diye birer karanfille uçlarından tutturdum.Beyaz renkli olanlar acı bakla, üstteki resimde kullandığım odunsu şey ise hint safranı ya da zerdeçal da denilen bir baharat. Ben öğütülmüşünü yemeklerde kullanıyordum, dal halinde de burada kullandım.
Diğer fotoğraflarda da göreceksiniz ayrıca kabuk tarçın , defne çekirdekleri ve alıç kullandım. Yine yazın Japon elmalarını ve benzeri tane ve tohumları da ipe dizip kuruttum.Yani bir tür portable baharatçı dükkanı oldular. Öyle güzel kokuyorlardı ki… Verniklediğim için malesef kokularını biraz kaybettiler.
ve yakın detaylar
Şimdi diğer söyleyeceklerime geleyim…Arkadaşlarım , eminim hepiniz de yaptığınız bir tasarımın çalınmasından nefret ediyorsunuzdur.Üstelik bu durumda üzüldüğünüz yetmezmiş gibi bir de o işin sizin tasarımınız olduğunu kanıtlamanız gerekir. İşte bunun için bir tasarım yaptığınızda onu bir yerlerde yayınlayın diyorlar.Mesela 10 marifet’te :))Böylece o tasarımınızı başka birinin üretip sattığını gördüğünüzde ” Bak canım o yaptığın şey benim tasarımımdı !!! ” diyebilmek için elinizde kanunen kullanabilecek bir kanıtınız olabiliyormuş. Bana mantıklı geldi , sizinle de paylaşayım dedim.Benden şimdilik bu kadarUmarım beğenmişsinizdir . Bunların bir de takı versiyonları var. Daha sağlam çekirdekler kullanarak yapmıştım. Artık onları da sonra eklerim…Kendinize iyi bakın arkadaşlarımYüzünüzdeki tebessümü , kalbinizdeki neşeyi kimseler çalamasın
müthiş detaylarda calısmanızda iyi ki varsınız yaaa ellerinize yüreğimize sağlık bayıldım ince detaylara uzun sürmüş ama cok guzel bir sey cıkmış ortaya :)) ahh desenize bu yaz kurutma işlerimiz artacak:)))
çok güzel düşünülmüş,uygulanmış…müthiş beğendim.
Ellerine sağlık Benden.Yavaş olsun önemli değil. Sonuca bak.Çok muntazam ve parofesyonelce bir çalışma olmuş. Bazı işler böyle oluyor. Kimisi bir çırpıda çıkıyor kimisi uzun uzun sürü(nü)yor. :))))Ama sonuç yine muhteşem…..
çok hoş olmuş, özellikle kullandığın malzemeler hoşuma gitti, ellerine sağlık
yazı bekleme fiamma kuru bakla aktardanportakla kabuğu mutfaktan derken senin bana yolladığın güzel nazarlık gibi mis gibi koksun hemen başla bence.Benden ,ellerine sağlık bu da özel ve güzel olmuş.
Teşekkür ederim arkadaşlar , siz de iyi ki varsınız…Gercekten de yazı beklemeye gerek yok .Şekilde görüldüğü gibi portakal , limon kabuklarından başlayabilirsiniz . Sadece bu haliyle bile güzel duruyorlar, çok da güzel kokuyorlar.
Ben hiçbir şey demeden gidip tutayım…
Ne kadar temiz ve detaylara inerek çalışmışsınız, elinize sağlık. Çok güzel olmuş. Önemli olan kısa sürede bitmesi değil ortaya güzel bir şeylerin çıkması. Kursiyerlerime de her zaman verdiğiniz emeği, zamanı ve yaptığınız harcamayı düşünerek temiz ve kaliteli iş çıkaremalarını söylerim.
o kadar beğendim ki, söyleyecek birşey bulamıyorum, sadece ellerin dert görmesin diyorum, oooooffffff, ooooffffffffffffffffffffffffff………………..
yaa valla iyi ki söylediniz portakallar bu mevsimde var yazın tırım tırım portakal arayacağım,limonları yapamam ben kabuk yiyiyorum cünkü zaten zor buluyorum mandalina kokusu olmayanları onlar yaza:)) yeniden ellerinize paylaşımınıza sağlık:))
Bütünüyle, detaylarıyla bu kadar özenli, enteresan, yaratıcı, harika, daha ne diyebilirim ki, ne güzel fikirler koymuşsun ortaya, bayıldım, ellerine, fikrine sağlık…
Süpper olmuşlar ellerinize sağlık arkadaşım…
uwwww görmemiş olayım, çok güzel, şahane bunlar. (kıskanç smiley)
Muhteşem bir düşünce ve uygulaması, hırsızlıktan bahsetmişken bir site garip bir web arşivi diyerek elişi bölümünde kaynak göstererek 10marifet yazılarını yayınlıyor. Kaynak gösteriyor ama bana garip geldi.
Merhaba Benden, bana müthiş fikirler verince sizi ziyaret etmek istedim ve çok duygulandım,,neden mi..galiba yaratıcılığın verdiği ortak his…yıllardan beri bir takım doğalları kurutup takılarımda malzeme yapmayı çok istedim ama olamadı, çürüttüm, kurtlandırdım, içi boşaldı formu bozuldu vs.ama şimdi kuru bakla felandan ziyade portakal ve limoları görünce dedim doğru adres burası..soruyorum; yaptığınız bu muhteşemler sonsuza dek böyle mi kalacaklar ve böyle ise uyguladığınız yöntemin sırrını verebilir misiniz ya da en azında bu bilgiye nasıl ulaşacağım hakkında bilgi verir misiniz? Ruhunuza sağlık..
bugün portakal kabuklarını dizdim ipe,geldim baktım benimkiler kalın olmuş.. neyse bir daha ki sefere o da olur bir yerden başlamak lazım:))
Sevgili MugearikanÖnce ziyaret için teşekkür ediyorum. ama ben size müthiş fikirler vermedim sadece gözümün görüp aklımın erdiğini dile getirdim. Bence sizin acilen ama acilen yurtdışı için projeler düşünmeniz lazım.Yaptığınız iş alışılmıştan farklı , başka türlü birşey. Bu takı masalları mutlaka yabancı dillere çevrilmeli. Hatta keşke her takınızın yanına ona özel minik , süslü hikaye kitapları hazırlasanız. Gençlerin tabiriyle ” yıkılırdı ortalık”Sorunuza gelince , bir doğal malzeme aşığı olarak ben de yıllardır bu malzemeleri bayılarak kullanıyorum , çeşitli denemeler yapıyorum . Portakal ve limonları eskiden dilimleyip kullanmayı denemiştim ama bu şekilde kullanmak ancak bu yaz aklıma geldi. Takriben 6 ay gibi bir süredir duruyorlar , artık son şeklini almışlardır diye düşünüyorum. Tabi ki renkleri biraz soldu , sanırım güneşten uzakta kurutmak lazım .Ben internette biraz araştırdım . Çiçek vs. kurutmak için ” silica gel ” diye bir maddeden bahsediyorlar.Yani yaz aylarını beklemeden bu maddenin içine kurutmak istediğiniz şeyi gömüyorsunuz . Bu rutubeti almak için kullanılan bir maddeymiş ama Türkiye’de nerede satıldığını henüz öğrenemedim.Kanımca takı için kullanılan bitki , tohum veya taneleri sert ve dayanıklı olması lazım ki kullanırken bozulup dökülmesin. Mesela keçiboynuzu çekirdeği gibi. Ben bir gün bir baharatçıyı esir alıp elinde bu tür tanelerden ne varsa minik poşetler halinde aldım. Yaptığım takılarda da kullandım ama isimleri hiç aklımda kalmadı. Bence en iyisi siz de bol çeşitli bir aktara bir gün bir operasyon düzenleyin .Yapacaklarınızı heyecanla bekliyor olacağım.
Fiammacım minik olmak zorunda değiller ki, büyük parçalarla da ona göre bir proje düşünebilirsin.Zaten kuruyunca epey küçülüyorlar .Hadi sonuçları bekliyoruz…
Benden‘ciğim, silica geli bilmiyorum ama kedi kumunda da bu madde kullanılıyor. Biz kedimize doğal kum kullanıyoruz. Kendisi seçici bir kedi olduğundan, Samsun’a tatile gittiğimizde doğal kum bulamayıp, silica kristal kum almıştık ama beğenmemişti. Hatta, tutmuştu zavallıcık. Nelerden bahsettim ya hu:) Acaba o kumlar işe yarar mı ki? Onunda nemi hapseden bir yapısı var.
Evet Sserap, kedi kumunda da var o madde. Ben saç sprayi kullanıyorum arkadaşlar. Çiçeklerde de kullanıldığını biliyorsunuzdur. Bazen çok sulu olmayan meyveleri kurutmak için de kullanıldığını okumuştum ama denemedim. Çüçeklerde , otlarda, yapraklarda çok olumlu sonuçlar alıyorum. Daha önce bir kolye denememde portakal ve limon kabuklarında da saç sprayi kullandım. 3 yıldır gayet iyi duruyorlar. Ama önce Benden’in dediği gibi gölgede fazla suyunu çekmesini beklemek lazım. Bunun için de kaloriferlerin üstünde tutuyorum.Doğrudan temas ettirmeden asıyorum. Mevsim çok uygun. Sonra da objede kullanıp sprayliyorum.
Diyorum ki eşime’ 10marifet fabrika gibi…inanılmaz üretkenlik, inanılmaz yaratım hızı, inanılmaz destek..bu NASIL BİR ŞEY BÖYLEE’Arkadaşlarım siz nesiniz ya!!! evrende sizden kaç tane var acaba? melek? peri? rehber? ne deniyor sizlere??Bana verdiğiniz her şeyi sünger gibi emiyorum şu anda ne veriyorsanız o…hepsini kaydedeceğim, çok teşekkür ediyorum cevap ve ilginize..Benden…ne desem sana nasıl desem ..ben en iyisi size özel bir mesaj atıp sorularımı yazıp dert yanayım:o)) sevgilerimle hepinize..sonsuz..
Sserappcığım , biliyorum kediler kibar mahluklar ama sizinki abartmış olayı. Demek ki sizin bu kedide de bir peri durumları var.Anlaşılan silica geli kedi kumuna rutubeti toplasın diye katıyorlar. Aslında biz bu maddeyi biliyoruz. Hani mont , spor ayakabı falan alınca içinden minik kağıt ambalajda toz şeker gibi birşey çıkar ya işte oymuş silica gel. Bir de vitamin kutularının kapaklarında olur.Ama toptan nerde satılır bulamadım.Sevgili Ufudik , saç spreyini hiç duymamıştım. Ben de ilk fırsatta denemek istiyorum.Sevgili Müge , bilmiyorum denedin mi , gerçek yaprakları kalıp gibi kullanarak gümüş hamuruyla takı tasarımlarında kullanılabilecek yapraklar oluşturmak mümkün. Mesela şunun gibi… Sonra bu gümüşleri altın kaplatabiliyorsun.
Arkadaşlar işte meşhur silica gel kullanarak kurutma olayı. Anlaşılan hızla nemini aldığı için çiçekler renklerini kaybetmeden kuruyorlar.Ben bir arkadaşımda bu maddeyle kurutulmuş bir limon dilimi görmüştüm, gözlerime inanamadım. Rengi sapsarı , capcanlı kalmıştı. Sanırım bir kimyager bulup işin aslını detaylıca sormak lazım.Önce çiçekleri silica gele gömüyorlar
Ve kuruyunca böyle oluyor.
Buradan da ayrıntılara bakabilirsiniz.
Merhaba. Öncelikle ellerinize sağlık. Sonra silica jelin ne olduğunu size söyleyeyim bir kimyacı olarak. Formüle gerek yok ama silica jel rutubetlenmeyi önleyici madde olarak kullanılır. Özellikle laboratuvarlarda kullanılan terazilerde çok hassas tartımlar yapılması gerektiğinden ortamda en ufak nemin olması bile yanlış sonuçlara yol açar. Bu nedenle terazilerin içinde 5 g kadar paketler içinde silica jel kullanılır. Toplu olarak kimyasal madde satan yerlerde bulunabilir. Şimdi de aslında hepinizin bunu gördüğünü söylesem. Hani genellikle deri çanta alırken, bazen yeni aldığımız giysilerimizin ceplerinde küçük paketlerde boncuk boncuk bir şeyler vardır. Koku boncuklarına benzer ve paketin üzerinde silica gel yazar. Hatırladınız mı? İşte bunlar da aldığımız malzemenin depolama esnasında ortam nemi nedeniyle ürünün özelliklerini kaybetmesini önler. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sevgilerimle.
hımm süper hem misss kokulu hemde çok orjinal şık bir çalışma yüreğine sağlık:))hiç denemedim bu malzemelerden çalışma yapmayı denesem mi acaba dedim kendi kendime bu güzel çalışmaları görünce :)))
Sevgili ozlemyr , bilgi ve destek için çok teşekkür ediyorum.Peki acaba bu kimyasal madde satan yerler nerede bulunur.Yani vatandaş gidip “Kardeş bana yarım kilo silica gel verir misin ? ” deyince ” Tabi abla , hemen ” deyip tartmaya başlayan biryerler var mı ? : )) Yoksa sadece işi olanların bildiği depo , büro gibi yerlerde mi satılıyor ?
merhaba Benden,Bu kimyasal maddeler eskiden Ankara’da Modern Çarşı’da kimyasal maddeler ve laboratuvar malzemeleri satan dükkanlarda satılırdı. Orası yandıktan sonra hepsi dağıldı. Nerede oturduğunu bilmiyorum. İstanbul ve ya Ankara’da isen internetten bu firmalara ulaşman mümkün. Başka yerde oturuyorsan biraz zor. Ankara’da Koçintok diye bir firma vardı mesela, hem çeşit açısından zengin, hem de ucuzdu. Belki medikallerde veya zırai ilaç satan yerlerde de bulunabilir.Sevgilerimle
Çok teşekkürler ÖzlemyrHatırlıyorum, Modern Çarşının üst katlarında deney tüpü vs. şeyler satan yerler vardı. Böyle kimyasal madde sattıklarını hiç düşünmedim. Şimdi bazıları karşı tarafa Öncel Han’a taşındı . Ben ilk fırsatta gidip bir operasyon düzenleyeyim.Bilgiler için çok sağol.
Benden çok güzel resimlemişsin. Açıklamalrın için çok çok teşekkürler arkadaşım. Ah Modern Çarşı ahhhh!…. Ne büyük bir eksiklik duyuyorum anlatamam orası dağıldığından beri. :((((
Teşekkür ederim Ufudik, Ben Modern Çarşıdan bazı esnafın izini buldum. Mesela çoğu dediğim gibi karşıda Öncel Han’da .Bir de benim toptan kağıt , karton , mukavva , kalın aliminyum ve bakır folyo, metreyle asetat vesaire aldığım bir yer vardı , o da heykelin karşı tarafında bir çarşı var , ismini bilmiyorum. O çarşının en alt katına taşındı. Aklınızda bulunsun : ))
ben dün buraya bendene Ankarada mı oturuyorsun demek için yorum yazmış yollamıştım bu gün yanıta bakayım dedim yorumum kayıp
ooo şahane…
Evet Sevgili Nalan Hocam … Ben de bu gri , soğuk , kasvetli ama zamanla insanın garip bir merhametle sevdiği ciddi şehirde yaşıyorum.
Merhaba bir yorum yazmadan geçmek olmaz dedim ama bukadar çok yorumun içinde bir yer bulurum elbet… Gerçekten bu çalışmanız çok güzel doğal malzemeler kullanılıyor olması da ayrıca değerli kılmış çalışmayı. Çalışmalarınızı hevesle izliycem. Sevgiler…
100.Yıl Çarşısı Benden. Evet Biliyorum. Teşekkürler. Öncel’e gidiyorum ama çok dağınık oldu…