Renkli mini el çantalarım

Hepinize, hepimize, enerjimizi daha da zirveye taşıdığımız, üretken, barışçıl, denge ve uyum içinde nice Kadınlar Günü dilerim arkadaşlar…:)Belgin41, o zerafet sizin efendim.:) Çok teşekkür ederim…Hany, çok teşekkür ederim. Dikiş becerimden bahsedildiği her seferinde utanıyorum, çünkü nedense ben dikişte becerikli olduğumu göremiyorum hiç. Ama yaratıcılık derseniz, bunu teşekkürlerle kabul edebilirim.;-) Sevgiler…Sesiber, sabah bir sorun vardı yorumlarda. Teşekkür ederim beğenileriniz için.:) Ben de summer’ı çok severek çalıştım.;-) Sevgiler…

Figen Abla, niye şaka yapayım, aşkolsun. Pakedi bile yaptım. Yarın AcemiHobici’ninkini de göndereceğim zaten, hepsini aynı anda gönderirim.Neden hediye ediyorum diye düşünüyorsunuz değil mi? Bu konuda çok kez kendi kendim de düşünüp ve çok kez de başkalarından farklı düşünceler duymuşumdur. Ama ben en sonunda gönül rahatlığıyla cevabımı buldum.Birincisi, kendi enerjimi başkalarıyla paylaşmanın en güzel yolu bu. Hatta en başta ‘paylaşmak’ duygusunu keyifle, sindire sindire yaşamamın harika bir yolu.Ve diğer önemli bir sebep; bolluk denilen şey, bir kovayı musluğun altına koyup su doldurmaya benzemez. Bolluk istiyorsan, o bolluğun sana gelip, senden de başkalarına akmasını sağlaman gerekir. Yani bir şelalenin altında durmak gibidir bolluk. Sonsuzdan gelir, seni bulur, senden de başkalarına akar… ve yine sonsuzdur… yani yine sana gelir…Tabii ki her yaptığımı hediye etmiyorum Figen Abla, ama -komik gelebilir size belki de- bazı modelleri çalışırken onların hediye olarak birilerine gideceğini daha o zamandan bilirim. Özellikle hediye etmem, o ürünün sahibini bulmasını beklerim.Bu çantayla ilgili bir örnek anlatayım sana, geçenlerde Pasaj’dan bir arkadaşım bu modeli ana sayfada görünce çok beğendiğini mesaj yoluyla iletti. Başka şeyler de yazmıştı mesajında. Önce diğer yazdıklarını yanıtladım ve sonra hediye etmek üzere adresini rica ettim. Çok nazikçe geri çevirdi teklifimi, üstelemedim. Çünkü çanta “hayır, sahibim bu değil,” diye fısıldadı.:)) Belki ona da gidecek bir hediye vardır üretilmeyi bekleyen, am bu değildi. Şimdi bu çanta bas bas, “hadi gönderrrr beniii” diye bağırıyor. E ben onu nasıl susturayım şimdi?;-)Adres? :))))))))

Sevgili Pinkly, çok teşekkür ederim ve elbette ki o sizin zerafetiniz.:)Benim düşüncelerimi paylaşabileceğim bir blogum yok, (aslında var da epeydir nadasa bırakılmış bir halde bekliyor http://www.gevezekalem.com) dolayısıyla düşüncelerimi burada paylaşmak benim için çok rahatlatıcı oluyor. (Renkli Tasarımları bir tek satışa yönelik kullanıyorum) Fırsat bulmuşken epeydir bloglar arasında süregelen “hediyeleşme” konusunda da fikirlerimi söylemek istiyorum.Eleştirmiyorum, yanlış anlaşılmasın, ama yapılan işlemde bir tutarsızlık olduğunu düşünüyorum. Hediye dediğin gönülden gelir. Ama bu hediyeleşme mantığında, “benim blog linkimi blogunuza eklerseniz vs…” gibi şartlar olduğuna tanık oldum birkaç blogta. Eee, bu hediye vermek değil de reklâm değil midir? O zaman buna ‘hediye’ denilmese çok iyi olacak, çünkü gerçekten hediye veren insanların da zaman içerisinde ‘reklâm amaçlı’ bir girişimde bulundukları algılanabilir.10Marifet’i fırsat buldukça takip etmeye bayılıyorum. Yepyeni ve çok özel fikirlerin paylaşılması tam da aradığım şey. Ama buranın hızına yetişmek mümkün değil. O yüzden buraya üye olduğumdan beri birçok başlığı kaçırmıştım ve hediyeleşme başlıkları da bunların arasındaymış ne yazık ki. Ama yakın zaman önce Figen Abla’nın bir yazısıyla hediyeleşme organizasyonuna denk gelince, buradaki paylaşımların çok daha kendine özgü olduğunu ve ‘hediye’ kelimesinin gerçek anlamına sahip çıkıldığını fark ettim. Bu yüzden bu etkinliklerde de hediye verebilmek beni ayrıca sevindirdi.Uzattım yahu.:))