Coco Chanel by Man Ray; 1935
Coco Chanel by Man Ray, 1935Coco Chanel’in şapkasız sokağa çıkmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. 1920’lerde pek çok ünlü kadın sanatçı da mutlaka şapkalı poz vermiş kameralara zamanında-pek hayranı olduğum Rita Hayworth hariç, onun o canım kızıl saçlarını kapattığı bir tek resmini bulamadım, bulanlar olursa benimle paylaşsın lütfen… Efendim, şapkanın o eşsiz ve büyülü cazibesine kendini en çok kaptıranlar arasında Marlene Dietrich ve Bette Davis açık ara başı çekerken, Ava Gardner, Audrey Hepburn, Lana Turner, Norma Talmadge ve Jean Harlowe’a rastladım.
Bette Davis
Marlene Dietrich in Morocco Trailer
O dönemin kadınlarında zerafet ve cazibe ayrı bir tanım buluyor doğrusu; kadınsı bir kırılganlık ve gizem var her birinin tavrında. Sanırım benim tüllerle başlayıp, taşlar, kurdeleler, tüyler ve hatta kürklerle devam eden şapka yapma denemelerime de temelde bu kadınlara ve bu döneme karşı duyduğum hayranlık yol açtı.
İlk önce hafifçe tek taraftan alına düşen ve eskiden -duyduğum kadarıyla- “voilette” denilen gözleri buğulu bir tülün ardına gizleyen o güzelim şapkacıklara vuruldum. Şapka demek zorlama geliyor oysa ki, öyle minik ve zarifler ki ve saça öylesine hafifçe konduruluyorlar ki sanki başka diyarlardan gelmiş fantastik bir kuş konuvermiş usulcacık saçın kenarına…
mid-day green; by ebru özen
Ben de internetten araştırmak ve resimlerine bakıp bakıp iç geçirmekle yetinemez hale gelince “nasıl yapsam da ben de bir tane yaratsam diye düşünür oldum ve başladım tuhafiyecileri gezmeye… Önce rengarenk tüllere vuruldum, sonra şöyle başımı salladıkça hafif hafif uçuşan tüyler kondursam ne güzel olur dedim. Yetmedi, bunların arasında ışığı yakalayıp yanıp sönen, tüllerin üzerine yapıştırılmış taşlar istedim.
lace’nd red; by ebru özen
Malzemelerin büyülü dünyasına girdikçe, raflarda, camekanlarda, küçücük kutularda bulduğum kurdeleler, dantel güpürler, ve hatta kürkler rüyalarıma girip her gece bana yeni yeni modeller gösterdi, hepsi sabah ilk iş beni yaratmalısın dedi.
midnight blue; by ebru özen
Bu işi yapmışlığım yoktur ama üretmeyi yaratmayı tutkuyla severim. İşte son zamanlarda ellerim kafamın içindeki hayalleri yakalamak için hızla çalışıyor ve ben de bir taraftan yeni modeller ve yeni malzemeler tasarlarken, bir yandan da sürekli çok sevdiğim arkadaşlarıma hediye etmeme rağmen artık evimin önemli bir kısmını kaplayan şapkacıklarımla ne yapacağımı bilemez hale geldim. İnternette araştırma yaparken sık sık karşıma çıkan 10marifet’le de böylece tanıştım ve ilk yazımı yazıyorum. Belki birbirimizle fikir alışverişinde bulunur, daha yaratıcı ve üretken olmanın yollarını ararız kim bilir…Bir sonraki yazımda da sizlerle yeni süslemeye başladığım gündüz şapkalarını paylaşırım.Hepinize kolay gelsin.
scarlett; by ebru özen
İlk yazınıza ilk yorumu yazmak bana nasip oldu. Yazıyı okumaya Coco Chanel’in resmini görerek başladım. Zaten yayınlanan bütün yazıları okuyorum ama bir süreliğine dışarı çıkmıştım, bilgisayarımı açınca ilk öncelik sizin oldu. Coco’nun hayatını yeni seyrettim, o gün doğum günümdü ve aklımda bir süredir onun ‘moda geçer stil kalır’ sözü takılıydı. Hayatımın bir stili olmadığını o gün farkettim. Coco’da ilk serbest çalışmalarına şapkayla başlamış, size kolay gelsin, şapkalarınız çok güzel. Filmlerden bildiğimiz imrendiğimiz bir dönemin mirasları. Blogunuza link görebileceğimi düşünmüştüm yazınızın sonunda ama bulamadım, yorumlarda gönderebilirseniz güzel şapkalarınızı yakından görebiliriz. Son olarak biriken şapkalarınıza pasaj güzel bir çözüm olabilir.SİZE KOCAMAN BİR HOŞGELDİNİZ.
Aramıza hoşgeldiniz ve inanın çok güzel bir çalışma ile geldiniz.Coco Chanel 1920 lerin savaş döneminde giyimin bile kamulaştırıldığı bir dönemde yarattığı yeni stili ile hem fransa hemde ingiltere de moda devrimi yaratmış bir kadındır. Öyleki o dönemlerde bayanlar aynı fabrikadan çıkmış seri üretim görünümü vermektedir. Bende de daha küçük yaşlarda olan şapka merakı Coco Gabriel Shanelle tanışmama vesile olmuştur. Tabi filmlerde izlediğimiz o ince narin vücutlu kısacık yada topuz saçlarının önünden düşen o zarif tüller hep büyülemiştir beni. Bende ki sadece merak olarak kaldı çünkü o şapkaları takıpta sokağa çıkamadıktan sonra sahip olmanın beni heyecanlandırmadığını düşünmüştüm ama siz daha fazlasını yapmışsınız ve üretmişsiniz buda benim çok hoşuma gitti doğrusu. Bravo sana Ebru. Diğer şapkalarıda görmek ümidiyle diyorum. Bu arada bir sergi bile açabilirsiniz eminim benim gibi ilgi duyan pek çok kişiye de ulaşacaksınızdır bu şekilde. Sizi aramızda görmek gerçekten güzel ilerleyen günlerde tanışmak ümidiyle…
aaahh eskilerin zerafeti…..
Ne güzel bir yazı olmuş. Heyecanla okudum.Şapkalarınızı canlı-cansız manken üzerinde görmek isteriz.Bir şapkasever olarak merakla beliyorum yeni çalışmalarınızı.
şapkaların kıyafeti tamamladığını düşünüyorum ben de, tıpkı takılar gibi.Şapkalarınız çok güzel, çok zarif, bir sonraki yazınızı merakla bekliyorum.Aramıza hoş geldiniz…
Öncelikle çok HOŞ geldiniz doğrusu..Midnight Blue ve Scarlet enfes doğrusu.Tüllü şapkalar her zaman bi zerafet ve gizem katmıştır takan kişiye ..gerçekten çok hoşlar ellerinize sağlık..
hepinize çok teşekkür ederim, gelir gelmez beni çok mutlu ettiniz….şapkaları model üzerinde görmek çok daha hoş olur haklısınız, belki kendi resimlerimi eklerim, malum her şapka hediye edilmeden bir kez takılır ve resmi çekilir yuvadan uçmadan.bloğumda yeni fotoğraflar olacak bu akşam, umarım beğenirsiniz.sevgilerimle,ebruhttp://ebruozen.blogspot.com/
Aramıza hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Şapka konusunda Noblesse’ye katılmadan geçemiyeceğim:))
hoşgeldiniz çok hoş tasarımlar, yazınızı zevkle okudum..bu arada verdiğiniz link çalışmıyor maalesef
hepinize çok teşekkür ederim, malum acemisiyim henüz link vermede başarılı olamadım herhalde. blogum blogspot’ta, ebruozen adına. tam adresi http://ebruozen.blogspot.com/.bloğumda güncellemeler yapmak daha kolay oluyor, oraya beklerim. fikirlerinizi almak istediğim pek çok projem var.sevgiler…
Beni ziyaretinden sonra sana uğradım sevgili Ebru, sen çok güzel dillendirmişsin harfleri ve arkadaşlarımda peşin sıra gelmişler, çok güzel bir başlangıç olmuş sanırım:o)) hoş gelmişsin, şaşkınlık içinde şapkalarına bakakaldım,muhteşem çalışmışsın, yolun açık olur inşallah..
ahhh beni ne kadar mutlu ettiniz…yapmak ayrı bir zevk, ama yaptıklarının beğenilmesi ömre bedel. ellerinize sağlık, hepinizi çok sevdim tanımadan:)